Blog

Mona Lisa: Da Vinci’nin Ünlü Eserinin Kısa Tarihi

Dünya sanat tarihinin en çok merak uyandıran ve ikonik eserlerinden biri olan Mona Lisa, yüzlerce yıldır insanların ilgisini canlı tutmayı başarmıştır. İlk bakışta sade bir portre gibi görünse de, ardında barındırdığı hikâyeler, ressamının çok yönlü dehası, dönemin toplumsal ve kültürel koşulları ile hırsızlık öyküleri onu adeta efsanevi bir konuma taşımıştır.

Leonardo da Vinci’nin Dünyası

15. yüzyıl sonları ve 16. yüzyıl başlarında İtalya’da yaşamış olan Leonardo da Vinci, Rönesans dönemi denildiğinde akla ilk gelen dehalardan biridir. Toskana bölgesindeki Vinci kasabasında, gayrimeşru bir çocuk olarak dünyaya gelen Leonardo, ressam olmanın ötesinde mühendis, mucit, mimar, anatomist, matematikçi ve hatta müzisyen kimlikleriyle de tanınır. Gençlik yıllarında, Floransa’daki ünlü heykeltıraş ve ressam Andrea del Verrocchio’nun atölyesinde eğitim aldı. Burada heykeltıraşlık, resim, altın işlemeciliği ve mekanik dâhil pek çok alanda ustalaşmanın temellerini attı.

Leonardo da Vinci

Leonardo da Vinci

Rönesans, Avrupa’da düşünce ve sanat alanında büyük kırılmaların yaşandığı bir dönemdi. Kilisenin güçlü etkisine rağmen anatomi, perspektif, matematik gibi konulardaki araştırmalar hız kazanıyor, sanatçılar ve bilim insanları yeni yöntemler ve bakış açıları geliştiriyordu. Bu ortam, Leonardo’nun çok yönlü karakteriyle mükemmel bir uyum sağladı. Öyle ki, II. Bayezid gibi dönemin güçlü hükümdarları bile ondan tasarım talep edecek kadar ününe aşinaydı. İstanbul için hazırladığı köprü projesi hayata geçirilemese de, asırlar sonra başka coğrafyalarda bu tasarımdan esinlenerek benzer yapılar inşa edildi. Leonardo’nun yenilikçi fikirleri, sonrasında pek çok mucit ve sanatçıya ilham kaynağı oldu.

Mona Lisa’nın Doğuşu

1503 yılı civarında Floransa’da başlayan Mona Lisa’nın serüveni, İtalyan ipek tüccarı Francesco del Giocondo’nun, eşi Lisa Gherardini’nin portresini çizdirmek istemesiyle şekillenir. “La Gioconda” ya da Fransızca’da “La Joconde” adlarıyla da bilinen Mona Lisa, Türkçeye “Madam Lisa” ya da “Lisa Hanım” olarak çevrilebilir. Dönemin kayıtları, Lisa’nın evli ve hamile olduğu dönemde portreye modellik yaptığını gösterir. Ancak bu tablo, Giocondo ailesine teslim edilmemiştir; çünkü Leonardo’nun tabloyu yanından ayırmadığı ve üzerinde uzun süre çalıştığı bilinir.

Mona Lisa - Leonardo da Vinci

Mona Lisa – Leonardo da Vinci

Mona Lisa’nın en önemli kopyalarından “Prado Mona Lisa” ve “Isleworth Mona Lisa” incelendiğinde, orijinalindeki bazı detayların farklı olduğu görülür. Örneğin bu kopyalarda Lisa’nın arkasında sütunlar varken, orijinal tabloda sütunlar belirsizdir. Kopyaların Leonardo ve öğrencileri tarafından birlikte yapıldığı, bu yüzden farklı unsurlar taşıdıkları düşünülür.

Gizemli Gülümseme ve Sfumato Tekniği

Mona Lisa’yı bu kadar etkileyici kılan en temel unsurlardan biri, ressamın “sfumato” adını verdiği özel resim tekniğidir. Sfumato, renk ve ton geçişlerinin kademeli olarak kaynaştırıldığı, keskin hatların yumuşatıldığı bir yöntemdir. Leonardo, incecik boya katmanlarını sabırla üst üste uygulayarak tablonun o rüya gibi atmosferini yaratmıştır. İşte bu teknik, özellikle Mona Lisa’nın dudaklarında görülen “gizemli gülümseme” efektinin temel sebebidir.

Ayrıca tabloya dikkatle bakıldığında, Lisa’nın kaş ve kirpiklerinin neredeyse görünmez olduğu fark edilir. O dönemde kadınlar zaman zaman kaşlarını tamamen alıyorlardı; ancak tablonun yüzyıllar içinde geçirdiği temizlik ve restorasyon çalışmalarının bu ince detayları silikleştirdiği de düşünülmektedir. Yine de bu özellik, tabloya esrarengiz bir hava kazandırmaktadır.

Floransa’dan Fransa Saraylarına

Leonardo da Vinci, ilerleyen yıllarda Fransa Kralı I. François’nın davetiyle Fransa’ya giderek kraliyet sarayının ressamı olarak çalıştı. Sağ koluna felç gelene dek eser üretmeyi sürdürdü ve ölünceye kadar Mona Lisa’yı da yanı başından ayırmadı. Onun ölümünün ardından tablo, Fransız kraliyet koleksiyonunun bir parçası oldu. XIV. Louis ve hatta Napolyon gibi önemli liderlerin özel odalarında sergilenerek her geçen gün daha büyük bir şöhrete kavuştu. Napolyon’un tabloyu o kadar çok sevdiği ve yanında taşıyacak kadar değer verdiği bile anlatılır.

Bugün Mona Lisa, Paris’teki Louvre Müzesi’nde kurşun geçirmez bir camın ardında ve sıkı koruma altında sergilenir. Görülmesi gereken eserler sıralamasında en başta yer almaktadır. Çok sayıda sanatsever, her yıl onu görmek için müzeyi ziyaret eder. Küçük boyutlarına rağmen, müzedeki en kalabalık izleyici kitlesini toplayan eserlerden biridir. Fransa, bu tabloyu “halkın malı” ilan etmiş ve satışını da kesin olarak yasaklamıştır.

Kaşif Bakış ve Kimlik Tartışmaları

Tablodaki modele nereden bakarsanız bakın, gözlerinin sizi takip ettiği hissi “Mona Lisa etkisi” olarak bilinir. Her ne kadar bazı araştırmalar bakışlarının aslında tablonun hafif soluna yönelmiş olduğunu ortaya koysa da, bu ufak açı kayması bile eserdeki canlılığı ve gizemi korumaya yeter.

Gülümsemedeki belirsizlik gibi modelin kimliği de uzun süre tartışma konusu olmuştur. Yaygın kanı, resimdeki kişinin Lisa del Giocondo (Gherardini) olduğudur. Ancak Leonardo’nun kendi yüz hatlarını tabloya yansıttığını savunanlar veya modelin ünlü başka bir kadının portresi olduğunu iddia edenler de vardır. Yüzyıllar boyunca farklı teoriler öne sürülmüş olsa da, Floransalı bir yetkilinin 1503 tarihli notlarında “Leonardo tarafından yapılmakta olan Lisa del Giocondo portresi” şeklinde bir kayıt olması, bu tartışmaları büyük ölçüde sona erdirmiştir.

Mona Lisa Louvre

Mona Lisa her zaman Louvre Müzesi’nin en yoğun yeridir.

Mona Lisa Louvre.

Bazen Mona Lisa’ya yaklaşmak dahi zordur.

Eserin Kaderini Değiştiren Hırsızlık

Mona Lisa’nın şöhretini daha da katlayan en büyük olaylardan biri, 21 Ağustos 1911’de Louvre Müzesi’nden çalınmasıydı. Vincenzo Peruggia adlı bir İtalyan, müze çalışanlarının giydiği beyaz önlüklerden birini takarak tabloyu kolayca yerinden söküp götürdü. İki yıl boyunca bir dairede saklanan tablo, Floransa’da bir sanat tüccarına satılmaya çalışılırken ortaya çıktı. Peruggia, eseri “ülkesine geri kazandırmak” istediğini iddia etse de, gerçekte amacının para kazanmak olduğu anlaşıldı.

Hırsızlık olayı, Mona Lisa’yı tüm dünya basınının ilgisine taşıdı. Bu olaydan sonra eser, küresel çapta tanınan bir sanat ikonu haline geldi. Louvre Müzesi’ne büyük bir coşkuyla geri getirilen tablo, artık Fransa halkının gözünde millî bir semboldü.

2. Dünya Savaşının bitmesiyle Mona Lisa tekrar sergilenmeye başladı.

2. Dünya Savaşının bitmesiyle Mona Lisa tekrar sergilenmeye başladı.

İkinci Dünya Savaşı sırasında, Nazilerin Fransa’yı işgaliyle birlikte Mona Lisa tekrar tehlike altına girdi. Louvre yönetimi, tabloyu ve diğer önemli eserleri güvenlik önlemleri eşliğinde kalelere taşıdı. Savaş boyunca defalarca yeri değiştirilen ve korunan Mona Lisa, savaşın ardından tekrar Louvre’daki yerini alarak sanatseverlerle buluşmayı sürdürdü.

Zamana Meydan Okuyan Efsane

Bugün sigorta değeri milyar dolarlar seviyesinde olduğu tahmin edilen Mona Lisa, gerek Rönesans sanatının gerekse modern kültürün en önemli sembollerinden biridir. Ufak boyutlarına karşın her yıl milyonlarca insanı Louvre’a çekmesi, onun evrensel cazibesini kanıtlar niteliktedir. Savaşlar, hırsızlıklar, saldırılar ve türlü tartışmalara rağmen varlığını sürdürmüş olması, Mona Lisa’nın büyüsünü daha da artırır.

Sonuç olarak, bu tablo yalnızca Leonardo da Vinci’nin olağanüstü yeteneğini değil, aynı zamanda tarih, gizem, bilim ve kültür katmanlarını da bir araya getiren benzersiz bir mirası temsil eder. Mona Lisa’nın incelikle işlenmiş gülümsemesi, insanoğlunun hayal gücünü ve sanatın nesilleri aşan etkisini en iyi özetleyen sembollerden biridir. Ne bakışları, ne tuvaldeki renk geçişleri, ne de geçmişte yaşadığı serüvenler… Hangisi onu bu denli ünlü yaptı sorusunun kesin bir cevabı yok. Belki de Mona Lisa’nın gizemi, tam da bu cevaplanamazlıkta saklıdır.

Cevap Yaz